Mardin’den Sakarya’ya çalışmaya giden 16 Kürt işçinin, işveren ve köylülerin saldırısına uğradığı iddia edildi.
Sosyal medyada da büyük tepki çeken görüntülerin üzerine Şanlıurfa Barosu İnsan Hakları Merkezinden bir açıklama yapıldı.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Bugün çıkan bazı haberlere ve sosyal medya paylaşımlarına göre Mardin Mazıdağı'ndan Sakarya'ya giden 16 Kürt fındık işçisi, işveren ve köylülerin 04.09.2020 tarihinde saldırıya uğramıştır. Kürt işçiler, saldırı sonrası memleketlerine dönmek zorunda kalmıştır.
İnsanın doğası yaşamayı seçtiği yerde istihdam edilmesini gerektirir. Fakat yıllar boyudur sürmekte olan geri bırakılma politikasının bir sonucu olarak bölge halkı mevsimlik işçi olarak Çukurova'dan Karadeniz'e, Sakarya’dan Tekirdağ'a kadar tüm Türkiye'de insan onuruna aykırı koşullarda çalışmakta ve yaşamak zorunda bırakılmaktadır. Barınma, tuvalet ve duş imkanları olmadan yaşayan yurttaşlar, eğitim, ulaşım ve sağlık gibi en temel ihtiyaçlara dahi ulaşamamaktadır. Avrupa Birliği Temel Haklar Bildirgesi'nin 31. Maddesinde zikredilen “Adil ve Hakkaniyete Uygun Çalışma Koşulları”ndan yoksundur.
Her yıl onlarca yurttaş mevsimlik işçi olarak gideceği yere ulaşmadan yollarda canından olmaktadır.
Bir de bunun üzerine dilinden, ırkından, siyasi görüş ve inançlarından ötürü her türlü ırkçılığa ve ayrımcılığa maruz kalmaktadır.
Bilhassa yönetenlerin, ekran yüzlerinin veya öne çıkarılarak parlatılmaya çalışılan sözde gazeteci yorumcuların kullandığı ayrıştırıcı ve ötekileştirici dilin tezahürü olan bu tarz olaylar karşısında takınılan sessizlik de bir o kadar acıdır.
Unutulmamalıdır ki; Kürtlere yönelik nefret suçu kapsamındaki bu saldırıların tek faili hareketi gerçekleştirenler değildir. Topluma bu nifak tohumlarını ekenler, başta Kürtler olmak üzere Türkiye'de yaşayan ve kendileri gibi olmayan ya da düşünmeyen tüm muhalifleri vatan haini ilan edenlerdir. Şüphesiz toplumda meydana gelen bu ırkçı saldırılar, en başta halkların barış içerisinde ve birlikte yaşama iradesine yapılmış büyük bir provokasyondur. Toplumun bu provokasyonlara karşı çıkarak Türkiye'de yaşayan etnik kökenine bakılmaksızın tüm bireyleriyle, bu ırkçı saldırılar karşısında durmaya ve bu saldırıları boşa çıkarmaya yönelik bir duruş sergilemeye davet ediyoruz.
Şanlıurfa Barosu insan Hakları Merkezi olarak bu tür ırkçı saldırılar karşısında olduğumuzu, bu tarz toplumu manipüle etmeye yönelik provokatif eylemleri şiddetle kınadığımızı saygıyla paylaşıyoruz.”
YORUMLAR