Şemsi Bayraktar, çiftçinin kaybını açıkladı

2020-2021 Tarımsal Üretim Dönemi Kuraklık Risk Tahmin Raporu”nu açıklayan TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, “Buğdayda kuraklıktan dolayı rekolte kaybı 2 milyon ton” dedi.


Şemsi Bayraktar, çiftçinin kaybını açıkladı

TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, “Türkiye Ziraat Odaları Birliği 2020-2021 Tarımsal Üretim Dönemi Kuraklık Risk Tahmin Raporu”nu açıkladı.

En fazla kuraklığın İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde olduğunu belirten Bayraktar,  “Güneydoğu Anadolu Bölgesi 2020 yılı verilerine göre, ülkemiz buğday üretiminin yaklaşık yüzde 20,7’sini ve arpa üretiminin yüzde 12,6’sını gerçekleştirmektedir” diye ifade etti.

Bayraktar, yaptığı yazılı açıklamada, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin yağış düşüklüğünün en belirgin hissedildiği bölge olduğunu belirterek, şu ifadelere yer verdi:

“Bölge, 1 Ekim 2020-30 Nisan 2021 döneminde toplam 310,6 mm yağış ile uzun yıllar ortalamasından ve geçtiğimiz yıldan düşük yağış almıştır. Nisan ayında bölgede 7,1 mm yağış kaydedilmiştir. Bu yağışta normaline göre yüzde 88,2, geçen yıla göre de yüzde 90,2 mm azalma olmuştur. Bayraktar, bu üretim sezonunun başından itibaren meteorolojik olarak kuraklık yaşandığını ve mayıs ayına gelindiğinde özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde kuraklığın ‘tarımsal kuraklığa’ dönüştüğünü, bu nedenle bölgede mayıs ayı yağışlarının da bir etkisinin olmayacağını belirtti. Beklenilen yağışın kaydedilmediği bölgede buğday rekoltesinde düşüş beklenmektedir.

Bölge genelinde yağış azalması özellikle Diyarbakır, Batman, Şanlıurfa ve Mardin'de etkili olmuş, kıraç şartlardaki buğday, arpa ve kırmızı mercimek kuraklıktan oldukça fazla etkilenmiştir. Diyarbakır'ın güney ilçelerinde mayıs ayında yağış gelse bile ürünlerin düzelme şansı yok denecek kadar azdır, kuzeydeki ilçelerde ise önemli bir rekolte kaybı görülmemektedir. Şanlıurfa’da buğday ekim alanlarının yüzde 80’i sulu şartlarda yapılmakta ve halen sulama devam etmektedir. Bölgedeki diğer illerde ise kuru şartlarda tarım yapılan arazilerde yüzde 20 ile 90 arasında kuraklık zararı beklenmektedir. Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin, Batman, Gaziantep, Siirt, Şırnak ve Kilis illerinde ise kuruda buğday rekoltesinde ortalama yüzde 40 kayıp beklenmektedir. Adıyaman ilinde ise uzun yıllar ortalamasının üzerinde yağış olduğu görülmektedir.

Diyarbakır, Batman, Şanlıurfa, Mardin, Siirt, Şırnak ve Van gibi illerimizde sıcakların artmasıyla kurak arazilerde yağışlar yeterli gelmezse sıkıntı daha da artabilir. Bölgede buğdaylarda oluşabilecek rekolte kaybıyla buğdaydan elde edilen mamul madde ihracatında sıkıntı oluşturabilecek ve kuraklık buğday ithalatımızın artmasına neden olabilecektir.”

ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Bayraktar, kuraklıktan etkilenen ve üreticilere yönelik alınabilecek çözüm önerilerini şöyle sıraladı:

“Kuraklık yaşayan üreticiler kuru tarım yapmaları nedeniyle sulama yapmak durumunda kalmış, elektrik ve sulama maliyetleri artmıştır. Elektrikle sulama yapan çiftçilerimizin elektrikleri borçlarından dolayı kesilmemeli ve sulama ücretleri ile elektrik fiyatlarında indirime gidilmeli, tarımsal abone grubunda elektrikte uygulanmakta olan yüzde 18 KDV yüzde 1’e indirilmelidir.

Elektrik ve sulama borçları nedeniyle desteklere bloke konulmasına son verilmelidir.

Üreticilerimizin Tarım Kredi Kooperatifleri ve Ziraat Bankası’na olan kredi borçları uzun vadeli faizsiz ertelenmelidir.

Ülke genelinde artan faiz oranları çiftçilerimizi etkilemiş, tarımsal kredi faiz oranları artmış, dolayısıyla devlet destekli kredi kullanımında da faiz artmıştır. Kuraklık yaşayan çiftçilere düşük faizli kredi kullandırılmalıdır.

Üreticilerimizin BAĞ-KUR prim borçları uzun vadeyle faizsiz ertelenmeli ve yüksek olan BAĞ-KUR primleri düşürülmelidir.

Son yıllarda yeterli gelir elde edemeyen çoğu üretici primlerin de yüksek olması nedeniyle TARSİM sigortasını yaptıramamıştır. Bu nedenle sigorta primleri düşürülmelidir.

Basınçlı sulama sistemleri yaygınlaştırılmalı ve verilen destek artırılmalıdır.

Yeni gölet ve baraj yatırımları başlatılmalı ve devam edenler biran önce tamamlanmalıdır.

Yer altı sularımızın bilinçsizce ve aşırı bir şekilde tüketilmesi önlenmelidir.

AR-GE çalışmalarına gerekli destek verilmeli, kurak şartlara uygun çeşitlerin ve su tasarrufuna yönelik tekniklerin geliştirilmesi sağlanmalıdır.

Güneydoğu Anadolu Projesi, Konya Ovası Projesi, Doğu Anadolu Projesi gibi büyük sulama yatırımlarını içeren projeler biran önce tamamlanmalıdır.

Acilen eski ve atıl vaziyette olan sulama sistemleri yenilenmeli, kapalı sistemlere geçilmelidir.”