“Oyuklar ve Höyükler: Göbekli Tepe’ye Bir Bakış”

“Oyuklar ve Höyükler: Göbekli Tepe’ye Bir Bakış”

Kültür-sanat alanında çok sayıda proje geliştiren ve destekleyen Doğuş Grubu’nun hayata geçirdiği Ara Güler Müzesi ve Leica Galeri İstanbul önemli bir sergi için ilk kez bir araya geldi.

17 Eylül 2019 - 13:00

Proje kapsamında, İstanbul, New York ve Urfa ekseninde çalışmalarını sürdüren sanatçı Sinem Dişli’nin ‘Oyuklar ve Höyükler: Göbekli Tepe’ ye Bir Bakış’ isimli sergisi Ara Güler Müzesi ve Leica Galeri İstanbul’da aynı anda sanatseverlere kapılarını açıyor. Sergide sanatçı Sinem Dişli tarafından üretilen fotoğraf, video, resim ve enstalasyonlarının yanı sıra Ara Güler’in Göbekli Tepe fotoğrafları sanatseverlerle buluşacak. Yapı Kredi bomontiada’daki sergi 17 Eylül 2019 – 15 Ocak 2020 tarihleri arasında ziyaret edilebilecek.

Doğuş Grubunun kültür ve sanat alanında gerçekleştirdiği ilk fotoğraf sanatçısı müzesi olan Ara Güler Müzesi ile Leicanın dünyadaki sayılı galerilerinden biri olan Leica Galeri İstanbul önemli bir sergiye ev sahipliği yapıyor. Son yıllarda özellikle fotoğraf üretimiyle uluslararası başarılar elde eden ve 2007den bu yana Göbekli Tepe ve çevresinde çalışmalar yürüten Sinem Dişlinin Oyuklar ve Höyükler: Göbekli Tepeye Bir Bakış isimli sergisi Ara Güler Arşiv ve Araştırma Merkezi ile Leica Galeri İstanbulun destekleriyle Yapı Kredi bomontiadada kapılarını sanatseverlere açıyor.

16. İstanbul Bienaline paralel düzenlenen serginin ana odağını Şanlıurfada yer alan ve bilinen en eski tapınak olan Göbekli Tepe Arkeolojik Alanı oluşturuyor. Ara Güler Müzesi bu sergi kapsamında ilk kez genç bir sanatçıya kapılarını açıyor. Sergide Sinem Dişlinin fotoğraf video resim ve enstalasyonları sanatseverler ile buluşuyor. Sanatçı bu uzun dönemli projesinde su ve taş üzerinden tarih okuması yaparken arkeoloji jeoloji ve coğrafya gibi bilimlerden yararlanıyor. Belgeselle kurguyu harmanlayarak bölgenin mitolojisine uygun sembollerle yaşam ve tarih döngüsünü insanın kendine biçtiği rolleri sorguluyor. Urfa İstanbul New York arasında yaşayan sanatçı farklı medyumlar kullanarak evrensel dil olan sanat üzerinden ortak tarihimizi anlatıyor.

Ara Güler Müzesi bu sergide eş zamanlı olarak ustanın Göbekli Tepe fotoğraflarını ilk kez izleyici ile buluşturuyor.

Oyuklar ve Höyükler: Göbekli Tepeye Bir Bakış sergisiyle aynı adı taşıyan sanatçı kitabı da okuyucularla buluşuyor. Ara Güler Müzesi tarafından hazırlanan kitapta Dr.Christopher Lightfoot Prof.Dr.Wendy M.K.Shaw Doç.Dr.Ahmet A.Ersoy İpek Ulusoy Akgülün Sinem Dişlinin işleri üzerine metinleri yer alıyor.

Doğuş Grubunun Ara Güler ile iş birliği sonucu 2016 yılında hayata geçirdiği Ara Güler Arşiv ve Araştırma Merkezi AGAVAM ve Ara Güler Müzesinin hedefinin Ara Gülerin çok yönlü sanatçı kimliğini ve ilham veren yaşamını gelecek nesillere aktarmak olduğunu söyleyen DOĞUŞ GRUBU SANAT DANIŞMANI ÇAĞLA SARAÇ şöyle konuştu: Büyük usta Ara Gülerin adına yakışacak projeler üretmek ve sanatseverler ile buluşturmayı hedefliyoruz. Sinem Dişlinin Oyuklar ve Höyükler: Göbekli Tepeye Bir Bakış sergisi Ara Güler Müzesinin üçüncü sergisi olmasının yanı sıra Leica Türkiyenin bünyesinde bulunan Leica Galeri İstanbul ile gerçekleştirdiğimiz ilk ortak çalışma. Doğuş Grubu bünyesindeki iki sanat kurumunun sergi alanlarına yayılarak hem müstakilden hem de bütünsel izlenebilecek olan sergi sanatçı Sinem Dişlinin çeşitli medyumlar aracılığı ile Göbekli Tepe Arkeolojik Alanı çevresi ve buluntuları üzerinden düşündüğü ve düşünmeye çağırdığı çalışmalarından oluşuyor. Sinem Dişli ile birlikte yaklaşık 11500 yıl önce Göbekli Tepenin ritüel ve yaşam alanlarını inşa eden toplulukların 1995 yılından bugüne bilimsel kazı çalışmaları gerçekleştirmiş ekiplerin 1998 yılında kazı ekibini alanda ziyaret eden Ara Gülerin Leica Galeri İstanbul ve Ara Güler Müzesinin ve tüm bunları bugün bir araya getiren Doğuş Grubunun yarattığı telostur.

LEICA GALERI İSTANBUL DIREKTÖRÜ YASEMIN ELÇI ise şunları söyledi: İnsanlık tarihinin yeniden yazılmasına vesile olan Göbekli Tepeyi mitolojik jeolojik ve arkeolojik katmanlarıyla okuması ve her birinin tarih ve bölge insanı üzerindeki etkisini gözlemlemesi Leica Galeri İstanbul ve Ara Güler Müzesini ilk kez yapılacak bir ortak sergi fikrinde buluşturdu. Taşla meselesi bitmeyen topraklarda yer altı ve üstünü birleştiren bir fabrikanın yine taş binaları arasında en uzak tarihe en yakından bakan bir sergi ve bir kitap dünyanın bilinen ilk tapınağı olan Göbekli Tepeyi yaklaşık 12 bin yıl sonra bir çağdaş sanatçının yorumuyla buluşturuyor. Fotoğraf tarihinde iz bırakmış Leica tarihle ilişkili sergileri ağırlayan dünya çapındaki galerileri uluslararası fotoğraf arşivleri ve her dönem geleceğe miras kalacak isimlere yer verme misyonuyla arkeoloji ve fotoğrafı birleştiren bir çağdaş sanatçı için anlamlı bir ev sahibi oldu. Ara Güler Arşiv ve Araştırma Merkezi ile Ara Güler Müzesinin Türkiye fotoğrafının bu benzersiz mirasını geleceğe taşıma hedefi Ara Gülerin Türkiyede fotoğraf ve arkeoloji ilişkisinin konuşulmaya başlanmasına vesile olan Afrodisiası keşfi bugüne kadar hiç görülmemiş Göbekli Tepe fotoğrafları ise bu sergiye hem kültürel hem de tarihsel bir arka plan sundu.

Göbekli Tepenin doğup büyüdüğü şehir olan Urfada yakın bir geçmişte keşfedildiğini belirten sanatçı SINEM DIŞLI Fırat ve Dicle nehirleri arasında kalan bölgede avcı-toplayıcıların kalker bazalt ve çakmaktaşına şekil vererek yaklaşık 12 bin yıl önce inşa ettiği bu devasa yapının bir ritüel alanı ve gözlemevi olduğu düşünülüyor. Göbekli Tepe yerleşik düzenin henüz belirmemiş olduğunun düşünüldüğü erken Neolitik dönemde dahi evreni anlama ve onun hareketlerini taklit eden mekanlar üretme arayışının varlığına işaret ederek karmaşık zaman çizelgemizde kritik bir noktaya oturdu. Bulunuşundan bu yana tarımsal mimari dini ve yaşamsal pratiklerle ilgili varsayımları çürüterek bilgi akışını ve bilgiye olan yaklaşımımızı dönüştüren bu yapı geleneksel tarih yazımına meydan okuyor. Öte yandan Göbekli Tepe den bugüne uzanan tüm pratiklerimiz yaşamı kavrayışımızdaki tüm değişiklikler uzun bir mayalanma döngüsünün sadece birer parçası. Bölgede bugün bulunan gündelik ritüellerin insan malzeme ilişkisinin mikrokozmosuna daha derinlemesine bakmanın ve onları kadim kökenlerine kadar izlemenin tarihin yeniden yorumlanmasında ve çevremizle etkileşimimizde yeni yaklaşımlar sağlayacak verimli bir zemin oluşturabileceğini düşünüyorum dedi.

Söyleşilerin de gerçekleşeceği sergi 15 Ocak 2020ye kadar ziyaret edilebilir.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Vali Şıldak: 2024'te Şanlıurfa'ya davetlisiniz…
Vali Şıldak: 2024'te Şanlıurfa'ya davetlisiniz…
İbrahim Tatlıses'in programına katılanları görenler gözlerine inanamadı
İbrahim Tatlıses'in programına katılanları görenler gözlerine...